13 Eylül 2008 Cumartesi

kare

Her gün yeni bir yüzle karşılaşıp hikayelerini dinlemek, bazılarını duymazdan gelmek bazılarının içine yakından bakmak. Hafızamda fotoğraflarını çekmek gibi bir şey, ya da uçup giden aklıma yani suya yazmak nihayetinde... Kalıcı olan ben miyim hafızamla var olduğum için... Son zamanlarda hafızam zayıflamaya başladı. Elimdeki kartların en güçlüsüydü. Kareden üçlüye mi düşüyordum fullemeye mi çalışıyordum bilmiyorum. Geçende bir barda sabah karşı ayılma kahvemi içerken arkama döndüm bir sürü insan soru işaretleriyle doluuydu. Barmene "her gün bir sürü hikayeyle karşılaşıyorsun di mi?" dedim. Her gün hikayeleri bardaklara doldurmak. Ya da hikayeye göre bardak doldurmak... İki yüzlü ve nankör hikayelerdense iç acısı ya da mutlulukla hikayeler dinlemek rakıyla balığın masama teşrif etmesi gibi bir şey. Beklentisiz hikayeler... Bir fotoğraf makinesi ve bir sırt çantası ile kendini yollara vurmak ileride en çok yapmayı çok istediğim. hafızamı yenilemem ve uzaklaşmam lazım. ama kesinlikle alışmamam lazım...